Bundan sonrası

Posted by

Yeni belediye başkanları görev için kolları sıvarken kendilerini hem kutlayalım hem “araba devrilmeden” uyaralım… 1989 yerel seçiminde SHP İstanbul’da belediyeleri silip süpürmüştü… Alkışlarla işe başladılar… Bir süre sonra İSKİ skandalı patlak verdi… İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel, Başkan Nurettin Sözen tarafından görevden alınmasına rağmen İSKİ dedikodusu yıllarca sürdü… Ardından SHP’nin başta Beyoğlu ve Eminönü belediye başkanları olmak üzere bazı başkanlarının yolsuzluğu açığa çıktı. SHP yönetimi hassas davrandı, Beyoğlu’nu, Eminönü’nü partiden ihraç etti. Ama bu başkanlar yine de görevlerine devam etti. SHP’li belediyeler bir beceri ortaya koyamadığı gibi yolsuzluk söylentileri de gittikçe büyüdü. Partinin oyları eridi…

Diyeceğimiz… Paranın olduğu yerde yolsuzluk olur… Belediyeler bu anlamda en müsait alanlardır. CHP yönetimi bu konuda çok uyanık olmalı… En küçük yolsuzluğa anında el koymalı. Halka bilgi vermeli.

Bir örnek… Üç yıl önce Kadıköy Belediyesi’nde 32 belediye görevlisinin rüşvet suçundan tutuklandığı açıklanmıştı… Peki sonra ne oldu? Bu kişiler aklandı mı? Yoksa hüküm mü giydiler? Belediye ile ilişkileri kesildi mi? Bir açıklama duymadık. Artık böyle olmamalı… Belediyeler kamuoyuna karşı daha titiz ve şeffaf olmalı. Beklenti budur.

TADİLAT

Gayrettepe’de 16 katlı binanın bodrum katlarında faaliyet gösteren eğlence merkezinde tadilat esnasında çıkan yangında 29 çalışan hayatını kaybetti…

İşçiler yangın başlayınca dışarı çıkamadıkları için gaz ve alevler arasında kaldılar.

29 aile bir anda acıya boğuldu…

Beşiktaş Belediyesi gece kulübü olarak işletilen mekânın tadilat projesi bulunmadığını açıkladı…

Peki acaba böyle kentin orta yerindeki büyük bir mekânda büyük bir tadilat yapıldığı belediye tarafından haber alınmadı veya tespit edilmedi mi? Apartmandaki daire sahipleri en azından kolonların kesilip kesilmediği kuşkusuna kapılarak belediyeyi uyarmadı mı?

Belediye ruhsatsız tadilatı yakalayamaz mıydı?

Büyük kentlerde maalesef bu konularda yeterli denetim yapılmıyor… Sonuç bazen işte böyle facia oluyor…

FUTBOL KEYFİ

Bizde futbolun yeni tanımı şöyle olabilir:

“Kulüp başkanlarıyla federasyon ve hakemler arasında oynanan bir oyun”

Futbolcular haftada bir gün sahada…

Kulüp başkan ve yöneticileri her gün kamera önündeler…

Her gün, hem de uzun uzun konuşuyorlar.

Ancak dikkatli olmalılar…

Sporu sahanın dışına taşımak bizatihi bu yöneticilerin takımlarının motivasyonunu bozar.

Mağduriyet duygusu sporcuya iyi gelmez.

Gerilim yaratmak futbol dünyasında herkese birden zarar verir..

Sonuç mu?

Futbolun keyfi zaten kaçtı, biraz daha kaçıyor…

HAYAT DERSİ

Ortadoğulu olduğu anlaşılan kadın, mükemmel İngilizcesiyle sosyal medyada kısa bir hayat dersi veriyor… Diyor ki:

– Araç sürerken önündeki camdan dışarı bakarsınız. Bir de yan tarafınızda dikiz aynası vardır. Zaman zaman da o aynaya birkaç saniye bakarak arka tarafınızı kontrol eder, böylece yanınızı ve önünüzü güvenceye alırsınız.

Eğer önünüze bakmaz sürekli dikiz aynasına bakarsanız arabanızı büyük olasılıkla bir yerlere çarparsınız. Çarpmamak için sürekli önünüze bakmak, dikiz aynasına ise sadece bir iki saniye göz atmak zorundasınız.

Ve bu bilge kadın devam ediyor:

– Hayat da böyledir… Sürekli önünüze bakmak zorundasınız. Arkanıza sadece bir iki saniye bakacak, durumunuzu değerlendirecek ama geçmişe takılmayacaksınız. Sağlıklı şekilde ilerlemek ancak sürekli önünüze yani geleceğe bakmanızla mümkündür.

İNSANOĞLU

Aptallar utandıkları bir şey yaparken “Ben görevimi yapıyorum” derler…

***

İnsanlar sizinle yüz yüze konuşabilecek düzeyde olmadıklarını anladıklarında arkanızdan konuşmaya başlarlar…

***

Çoğu insan dua etmez adeta yalvarır…

***

Önce bir günahkâr olduğuna inandırmadan kimseyi dindar yapamazsınız…

***

İnsan denen yaratık salt kendini ilgilendiren işlerde ödleğin tekidir ama bir düşünce uğruna kahramanca savaşır.

***

Kafanızın en küçük köşesini bile bir an boş bırakmaya gelmez, başkalarının düşünceleri dört bir yerden içine dolar.

***

Bir kadın koca buluncaya kadar geleceği konusunda kaygılıdır. Bir erkek ise bir kadınla evlendikten sonra geleceği konusunda kaygılanmaya başlar.

***

Hastanede doğru dürüst iyileşmeden seni kapının önüne koyarlar ama huzurevinde ölmeden dışarı bırakmazlar.

***

Diş ağrısı çekenler, dişi ağrımayan herkesi mutlu sanır. Yoksulluk çekenler de zenginler hakkında aynı yanlışa düşerler.

***

İhtiyarlar tehlikelidir, dünyanın başına gelecekler onlara vız gelir.

 

– Bernard Shaw (1856-1950)-

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir